Peygamber efendimizin sözlerinden ibaret olan hadislerden kırk tanesinin bir araya getirilmesiyle oluşan kırk hadis, Arapçada erbain-erba’ûn, Farsçada çihl-çihil olarak telaffuz edilmiş ve Türkçede kırk hadis adıyla isimlendirilmiştir. Ahlakî, öğretici, dinî, sosyal ve edebî özellikleriyle İslâmiyet’in hayat ve dünya görüşünü beyan eden kırk hadislerin ortaya çıkmasındaki başlıca neden, “Her kim benim hadislerimden kırk tanesini öğrenip, başkalarına da öğretirse, kıyamet gününde Allah onu bilginler ve fakihler arasında diriltsin” mealindeki bir hadistir. Kırk hadisler Kur’ân’ın faziletleri, İslâm’ın şartları, tasavvufa dair mevzular, beldelerin faziletleri, Hz. Peygamber ve ashâbı, hayatın toplumsal ve ahlakî yönleri, mizah, tıp, ilim, siyaset gibi hususları içine alacak şekilde derlenmiştir. Türk, Arap ve Fars edebiyatında çok sayıda manzum, mensur, manzum-mensur kırk hadis kaleme alınmıştır. Türk edebiyatında Türkçe manzum kırk hadislerin yanı sıra Farsça manzum kırk hadisler de yazılmıştır. Nitekim İdrîs-i Bitlisî, Uzun Firdevsî ve İznikli Selâmî gibi şairlerimiz Farsça manzum kırk hadis yazmıştır. Mollâ Câmî’yi örnek alıp Farsça manzum kırk hadis yazan şairlerimizden biri de Yusuf Nûrî Efendi’dir. Nûrî’nin Farsça manzum kırk hadis tercümesi mensur bir mukaddime ve kırk hadisin ikişer beyitlik kıt’alarla tercümesinden oluşmaktadır. Bu çalışmada Süleymaniye Yazma Eserler Kütüphanesi Lala İsmail Koleksiyonu’nda bulunan (nr. 31, 1b-9b) Nûrî’nin 953/1585 tarihli Farsça manzum kırk hadis tercümesi ilk defa ele alınacak, eserin Farsçası yazılacak ve Türkçe tercümesi yapılacaktır.
Yusuf Nûrî Efendi, kırk hadis, manzum kırk hadis, Farsça kırk hadis.