Hiçbir toplumsal olay, toplumsal mesele, toplumsal kurum aynı durumda kalamaz. Değişen hayat şartlarında uyumu yakalamak zorunda olan toplum, sahip olduğu yapısı ve tüm birimleriyle dönüşümün dinamizmini yakalamak durumundadır. Çağdaşlaşma/ Modernleşme/ Medenileşme olarak tanımlanan ve bir süreci karşılayan kavramlar da toplumsal değişmenin içerisindedir ve değişimin ana eğilimi olarak karşımıza çıkmaktadır. Zorunlu olarak değişimi yaşayan toplumlarda farklılık yaratan unsur ise bu değişimin algılanış ve uygulanış biçiminden kaynaklı elde edilen sonuçlardır. Toplumsal değişme, gerçekten gelişmeyi, ilerlemeyi ifade ediyorsa sorun yoktur. Ancak bu değişme toplumda yozlaşma, kimlik bunalımı, yabancılaşma; dolayısıyla çözülmeye neden oluyorsa ciddi sorunlar baş gösterecektir demektir. Toplumsal yapıda başlayan bir bozulma ve çöküntüye bağlı olarak ya da toplumdışı etmenlerle meydana gelen kültürel yabancılaşma düşünüldüğünde tarihî süreçlerin önemi dikkat çekmektedir. Çalışmada, yabancılaşma olgusunun Batı’daki kökleri ve çağdaş anlamda yabancılaşmanın tanımlamaları, boyutları; özellikle kültürel yabancılaşma boyutu tüm detaylarıyla ele alınmaktadır. Modernleşme süreçlerine bağlı olarak gelişen “kültür emperyalizmi, aydın yabancılaşması, kimlik bunalımı, popüler kültür, kitle kültürü, medya kültürü, kitsch’leşme (sanatta yabancılaşma), kültürel kirlenme ve yozlaşma” gibi başlıklar çerçevesinde konu bir bütün olarak değerlendirilmektedir. Tüm bu tartışma alanlarının Türk Modernleşmesindeki, dil ve edebiyattaki yansımaları ayrıca tartışılmaktadır.
Modernleşme, yabancılaşma, kültürel yabancılaşma, dil ve edebiyatta yansımalar, Türk Modernleşmesi.