Geçmişten günümüze çevresel sorunlar, yeryüzünde büyük yıkımlara sebep olmuş; insanlığı ve tüm canlıları tehdit eder hale gelmiştir. Bu yıkımların en büyük sorumlusu ise, içinde yaşadığı dünyayı pervasızca sömüren ve doğayı kendisine sunulan bir kaynak olarak gören insandır. İnsan ve doğa arasındaki ayrılmaz bütünlük zamanla unutulmuş; insan, doğa üzerinde kurduğu otorite ile doğal olana müdahale etmekten kaçınmamıştır. Çevre kirliliği, türlerin yok oluşu, doğal felaketlerin artışı çevreye verdiğimiz zararın ve bozulan ekolojik dengenin bir sonucudur. Ekoeleştiri kuramı, ekolojik bir bilinç oluşturmak adına ortaya çıkan ve edebiyatı çevreci bilinç ışığında yorumlayan disiplinlerarası bir yaklaşımdır. Canlı ve cansız tüm varlıkların yaşamın bir parçası olduğu fikriyle hareket eden ekoeleştiri, insan-doğa karşıtlığının ötesinde bir bilinç oluşturmayı hedeflemektedir. Bu bilinci en güzel yansıtan eserler ise, doğa ile iç içe yaşayan; bir nevi doğanın sesi olan âşıkların şiirleridir. Ancak halk şiirlerini ekoeleştirel bağlamda ele alan çalışmalar yok denecek kadar azdır. Bu sebeple çalışmamızda tabiatı şiirlerinde sıkça kullanan, doğaya içsel bir değer vererek onu kişileştirmekten kaçınmayan Maraşlı Âşık Derdiçok’un şiirlerini ekoeleştirel bağlamda inceleyeceğiz.
Derdiçok, ekoeleştiri, doğa, insan.