Bu çalışmada, XVI. yüzyılda yazılmış olan Kitâb-ı Melhame adlı eser, konuşma dilinin yazı diline yansıması, imla farklılığı, söyleyiş özelliği ve lehçeler arası etkileşim gibi açılardan değerlendirilmiştir. Kitâb-ı Melhame, Pervâne bin Abdullah tarafından Sofya’da Hicri 960 (Miladi 1552) tarihinde kaleme alınmış, her bir varakta 9 satır olan 145 varaklık mensur bir eserdir. Melhame; ay ve güneş tutulması, yeni ay görünmesi, şiddetli kar veya yağmur yağması, deprem olması, yıldırım düşmesi gibi doğa olaylarından hareketle gelecekten haber veren metinlerin adıdır. Kitâb-ı Melhame, harekeli nesih yazı stili ile yazılmıştır. Dil, konuşma dili ve yazı dili olarak ikiye ayrılır. Yazı dili konuşmanın kalıplara dökülmüş hâlidir. Konuşma dili, günlük hayatta insanlarla iletişim kurmak için konuşurken kullanılan dildir. Bu dil doğal olduğu için konuşurken kullanılan cümlelerin kurallı olup olmadığına, kelimelerin doğru sıralanıp sıralanmadığına, söyleyişin doğru olup olmadığına pek dikkat edilmez. Bu sebeple zaman ve sözcük farklılıkları ortaya çıkar. Konuşma dili yazı dilini besleyen en önemli kaynak ve kültür öğesidir. Bu nedenle nadir de olsa yazılı eserlerde konuşma dilinden örnekler görülür. İncelenen metinde genellikle alıntı kelimelerin yazımında Türkçenin tesiri ile bazı değişiklikler olmuştur. Bu çalışmada, XVI. yüzyılda yazılmış olan Kitâb-ı Melhame adlı eser, konuşma dilinin yazı diline yansıması (ana, birez, bilmegiçün), alıntı sözcüklerin Türk imlası ile yazılmaya çalışılması/ imla farklılığı (sünet, úuvatlana), söyleyiş özelliği (daòra) ve lehçeler arası etkileşim (şivşek, şü?şek, àaziz) gibi açılardan değerlendirilmiştir.
Kitâb-ı Melhame, konuşma dili, yazı dili, söyleyiş özellikleri.