Anlam bilimi; eş anlamlılık, çok anlamlılık ve zıt anlamlılık gibi pek çok semantik ilişkiyi kapsamaktadır. Eş anlamlılığın, bütün dil bilimcilerin mutabık olduğu bir tanımını belirlemek oldukça zordur. Ancak dilde ve tüm bağlamlarda aynı ya da neredeyse aynı anlama sahip iki veya daha fazla dil unsuru olarak tanımlayabileceğimiz eş anlamlılıkla ilgili dil bilimciler arasında iki farklı yaklaşım bulunmaktadır. Birincisi doğal dilde tam bir eş anlamlılığın mümkün olamayacağı yönündeyken ikincisi eş anlamlılığın dilde var olduğunu ancak farklı türleri ve derecelerinin bulunduğunu savunmaktadır. İkinci görüşe göre eş anlamlılık genellikle mutlak, bilişsel ve yakın eş anlamlılık olmak üzere üç başlık altında sınıflandırılır. Bu çalışmada, Cruse (1986) ve Levkovskaya’nın (1956) eş anlamlılık tasniflerinden hareketle eş anlamlı dil unsurları bölgesel, stilistik ve yakın eş anlamlılık ilişkileri açısından incelenmiştir. Türkiye’de Halk Ağzından Derleme Sözlüğü başta olmak üzere ağızlar üzerine yapılan çeşitli çalışmalar temelinde dedikodu kavram alanıyla ilgili eş anlamlı dil unsurları tespit edilmiş ve bu dil unsurları bölgesel, stilistik ve yakın eş anlamlılık ilişkilerine göre incelenmiştir. Bunun sonucunda Türkiye Türkçesi ağızlarında dedikodu kavram alanının eş anlamlılık açısından ilişkileri ortaya konulmuştur.
Türkiye Türkçesi Ağızları, dedikodu, eş anlamlılık, söz varlığı.