Mustafa Kemal Paşa, I. Dünya Savaşı’nın son günlerinde ülkesini seven her asker gibi ülkesi için endişelenmekteydi. İstanbul’a geldiğinde bu konuda bir şeyler yapılması gerektiğinin de farkındaydı. Ancak İstanbul fiili işgal altındaydı ve hükümet İngilizlerle anlaşılması düşüncesindeydi. Mustafa Kemal Paşa, gelişen olaylar sonucunda, Mondros Antlaşması sonrası ateşkesin sorunsuz uygulanmasını isteyen İstanbul Hükümeti tarafından Samsun’a gönderilmişti. Buna karşılık Mustafa Kemal Paşa Samsun’a çıkar çıkmaz tam tersi İzmir’in işgalinin protesto edilmesi emirleriyle, halkı örgütlemeye çalışmıştır. Bu noktada Paşa’nın doğruları yaptığını anlayan arkadaşları ve halk desteğini ona verecekti. Mustafa Kemal Paşa da özellikle güvendiği arkadaşlarıyla hem bir bağımsızlık savaşı vererek ülkeyi işgalden kurtarmaya çalışacak hem de İstanbul’da saltanatın yanlış politikaları nedeniyle sırtını halka dayayarak bir de ulus egemenliği mücadelesine girişecekti. Amasya Genelgesi’ndeki “halkın azim ve kararı” Erzurum Kongresi’ndeki “milli iradeyi etkin kılma” ve en son aşamada tüm yurttan gelen delegelerle Sivas Kongresi’nde tüm kurtuluş derneklerinin birleştirmesi, İstanbul üzerinde büyük baskı oluşturmuştu. Bu aşamada Temsil Heyeti’nin akıllıca aldığı kararlar ve siyaseten padişah yerine Sadrazam Damat Ferit Paşa’nın sorumlu tutulması kararlaştırılmıştı. Bu karar sonucunda Damat Ferit Paşa’nın istifasının istenmesinde ve padişahın etkilenmesinde, uzun yılların tecrübesi ile 85 yaşındaki Müşir Fuat Paşa’nın aracı olarak kullanılması düşünülmüştür. Bu çalışmada basın da takip edilerek hem Ferit Paşa’nın istifa hem de Müşir Fuat Paşa’nın katkısı ortaya konacaktır.
Mustafa Kemal Paşa, Milli Mücadele, Sivas Kongresi, Vahdettin.