XV. yüzyılın büyük şahsiyetlerinden biri olan Hâce Ubeydullah Ahrâr (1404-1490), Nakşibendiye tarikatının önde gelen mürşitlerinden olmasının yanı sıra, kendi döneminin sosyal, siyasi, ekonomik ve ideolojik hayatında derin izler bırakmış önemli bir şahsiyettir. Hâce Ahrâr’ın rehberliğinde Nakşibendiye tarikatı geniş bir toplumsal tabana ulaşmış ve muhlisleri daha da artmıştır. Bu muhlisler arasında dönemin toplumsal tabakalarına mensup olan padişahlar, vezirler, âlimler, müderrisler, talebeler, sanat ve zanaat erbabı, ilim ve kültür temsilcileri, zanaatkârlar, kısacası bütün toplumsal gruptan kişiler yer almıştır. Bunlar arasında dönemin önde gelen şahsiyetleri, Abdurrahman Câmî (1414-1492), Ali Şîr Nevâyî (1441-1501) ve Zahirüddin Muhammed Babür (1483-1530) da bulunmuştur. Bu çalışmada, Hâce Ubeydullah’ın öğretilerine hayranlık ve bağlılık duyan üç büyük şahsiyetin, Câmî, Nevâyî ve Babür’ün Hâce Ahrâr’a olan yaklaşımları, münasebetleri ve bu ilişkinin eserlerine yansımaları ele alınarak Hâce Ahrâr’ın dönemin önde gelen bu isimleri üzerindeki etkisi incelenmiştir. Bu şahsiyetler, yalnızca dönemlerinin önde gelen simaları olmakla kalmayıp aynı zamanda Hâce Ahrâr’ın manevi etkisinin derinliğini gözler önüne seren önemli örneklerdir.
Hâce Ahrâr, Hâce Ubeydullah, Câmî, Ali Şîr Nevâyî, Babür