Eski Anadolu Türkçesi dönemi, Oğuzların Anadolu’ya yerleşmesiyle başlar. Önceleri konuşma dili olarak kullanılan Oğuz ağzı zamanla Anadolu’da yazı dili haline gelmiştir. Anadolu Türk Beylerinin de teşvikleriyle dönemin şair ve yazarları, telif ve tercüme birçok eser yazmıştır. Bu eserlerden biri olan ve 12. yüzyılda İranlı şair ve mutasavvıf Fer?düddin Attâr tarafından kaleme alınan “Esrârnâme” adlı eser, 15. yüzyılda ilk defa Tebrizli Ahmed? tarafından tercüme edilmiştir. Ancak Attâr’ın “Esrârnâme”siyle daha çok benzerlik gösteren ve çokça sevilen Huzûr?’nin tercümesidir. Bizim çalışmamız ise 16. yüzyılda Edirneli Derviş Mustafa tarafından yazıya geçirilmiş olan çalışmadır. Çalışmamızda öncelikle Eski Anadolu Türkçesi dönemi hakkında bilgi verilmiş, daha sonra eserin yazarı olan Fer?düddin Attâr’ın hayatı, edeb? kişiliği ve eserlerinden bahsedilmiş, ardından “Esrârnâme”nin tanıtımı yapılmıştır. Tanıtım bölümü eserin dış özellikleri, muhtevası ve imlâ özelliklerine ait örneklerden oluşmaktadır. Dini ve tasavvufi bir eser olan Esrârnâme, nasihat içerikli hikâyelerden oluşmaktadır. Bu hikâyelerde ayet ve hadislerden yararlanılmış, her bir hikâye müstakil olmasına rağmen konular arasında bütünlük sağlanmıştır. Eserde deyim ve atasözlerine de çokça yer verilmiştir. İmlâ özellikleri bölümünde ise ünlülerin ve ünsüzlerin kelime içinde, ortasında ve sonunda nasıl kullanıldığı, harekelerin ve bazı kelimelerin nasıl yazıldığı örnekler üzerinde gösterilmiştir.
Feridüddin Attâr, Esrârnâme, Eski Anadolu Türkçesi, imlâ, el yazmaları