Edebiyat tarihimizin en önemli kaynakları arasında yer alan mecmûalar geçmişten günümüze birçok bilinmeyenin gün yüzüne çıkmasını sağlamıştır. Bilhassa son yıllarda mecmûalar üzerine yapılan çalışmalardaki artış da bunu kanıtlamaktadır. Arapça bir sözcük olan mecmûa kısaca “cem edilmiş, toplanmış, bir araya getirilmiş” anlamlarına gelmektedir. Klasik Türk edebiyatında mecmûa denince akla ilk gelenler şiir mecmûaları, münşeât mecmûaları, nazîre mecmûaları, duâ, ilâhî ve güfte mecmûalarıdır. Mecmûalar üzerine yapılan çalışmalar her geçen gün artmaktaysa da hâlâ kütüphane raflarında yer alan onlarca mecmûa araştırmacılar tarafından çalışılmayı beklemektedir. Fuat Köprülü’nün mecmûaları tavsif ederken kullandığı “meçhûl ve medfûn birer hazine” ifadesi; mecmûaların ne kadar mühim birer kaynak olduğunu anlamak açısından dikkate değerdir. Bu sebeple mecmûalar üzerine yapılacak çalışmaların önemi bir kat daha artmaktadır. Bu çalışmanın esas konusunu teşkil eden şiir mecmûası Sivas Ziya Bey Yazma Eser Kütüphanesi’nde 0132 demirbaş numarasıyla kaydedilmiştir. Mecmûa kütüphane kataloğuna “Kâzım Bey” adına kaydedilmiş olmasına rağmen mecmûanın Kâzım Bey’e âidiyeti konusunda herhangi bir karîne görülmemektedir. Bu çalışmada öncelikle mecmûaların Türk edebiyatı tarihindeki yeri hakkında bilgi verilecek, ardından ele alınan mecmûanın nüsha tavsifi yapılacaktır. Daha sonra mecmûada yer alan şiirler ve şairler bir tablo ile gösterilip şiirler çeviriyazıya aktarılacaktır.
Mecmûa, şiir mecmûası, Kâzım Bey, 20. yüzyıl.