Ölüm ve ölüm sonrası, insanın yaratılışından bu yana merak ettiği bir konu olmuştur. Farklı inançlarda ve dinlerde bu konulara dair birtakım açıklamalar yapılmıştır. İslamî inanç doğrultusunda da kıyamet, ahiret, mahşer gibi kavramlarla ölümden sonraki hayata getirilen açıklamalar, kaynaklarından birini din oluşturan edebiyatımızda kıyâmetnâme türü başlığında ele alınmıştır. Kıyâmetnâme türü; ölüm, kıyametin kopması, kıyametin alametleri, kıyametin hâlleri, mahşer yeri, cennet ve cehennem gibi konulardan bahsedildiği bir nazım türüdür. Manzum veya mensur şekilde kaleme alınan bu türdeki eserlerde sade bir anlatımla ve dikkat çekici, etkileyici tasvirlerle ölümden sonra yaşanacaklar anlatılmıştır. Ayrıca bu eserlerde insanın dünya hayatında yaptıklarının ahiret yaşamına etki ettiği, iyi bir Müslüman olup dinî gereklilikleri yerine getirmenin önemi vurgulanmaktadır. Bu çalışmada kıyâmetnâme türündeki manzum bir ahvâl-i kıyâmet örneğine yer verilmiştir. Eserin şekil ve muhteva özellikleri incelenmiş, manzume transkripsiyonlu olarak Latin harflerine aktarılmıştır. Geç dönemde istinsah edildiği anlaşılan bu metin, hem Eski Anadolu Türkçesi döneminin özelliklerini ihtiva etmesi hem de kıyâmetnâme türüne örnek olması yönüyle dikkat çekicidir.
Klasik Türk edebiyatı, kıyamet, tür, mesnevi.