Tahsin Yücel, ilk eserini 1954 yılında yayımlamış ve 1960 yılında ilk romanı olan Mutfak Çıkmazı’nı okuyuculara sunmuştur. Yazar, Mutfak Çıkmazı’ndan önceki tüm eserlerini hikâye türünde yayımlamıştır. Başlangıçta hikâye olarak tasarlanan bu eser, daha sonra genişletilerek roman şekline getirilmiştir. Batı etkisiyle edebiyatımıza giren ve 1950-1960 dönemi yazarlarını etkisi altına alan varoluşçu sanat anlayışı ile yazarlar artık toplumsal olayları eserlerinde işlemekten ziyade bireyin iç dünyasına dönük, bireyin var olma amacını aradığı eserler kaleme almaya başlamışlardır. Varoluşçu sanat anlayışı edebiyatta bunaltı, endişe, çatışma ve yabancılaşma gibi kavramların öne çıkmasına neden olmuştur. Eserlerinde aidiyet duygusunu kaybetmiş, çatışmacı, depresif ve kendi kimliğine yabancılaşmış, yeni “ben”i arayan ve küçük insanları işleyen Tahsin Yücel bu bakımdan varoluşçu sanat anlayışına yaklaşan bir yazardır. Yücel’in Mutfak Çıkmazı adlı eseri, kendi serüveninde değişim ve dönüşüme uğramış, var olma sebebini sorgulayan ve arayan, depresif, çatışmacı, kendine ve topluma yabancılaşmış, aidiyet duygusunu yitirmiş, sıradan, toplumun her kesiminde karşılaşabileceğimiz küçük insanın hikâyesini anlatması bakımından dikkat çeker. Bu çalışmada, Tahsin Yücel’in Mutfak Çıkmazı adlı eserinde oluşturduğu küçük insan karakteri; varoluşçu edebiyatla da ilişkilendirilebilecek toplumsal/bireysel çatışma, yabancılaşma, takıntı ve aidiyet eksikliği gibi unsurlar üzerinden incelenmiştir.
Tahsin Yücel, Mutfak Çıkmazı, küçük insan, yabancılaşma, çatışma.