18. yüzyılın ilk çeyreğinde Osmanlı’nın savaş siyasetinden uzak durup kendi içinde barış iklimini tesis etmesiyle birlikte bilhassa payitaht merkezi olan İstanbul’da sanat ve kültür hayatında belirgin bir canlılık kendini hissettirmiştir. Devrin padişahı Sultan III. Ahmed ve sadrazamı Nevşehirli İbrahim Paşa’nın sanata olan ilgileri ve sanatkârlar üzerindeki hamilikleri, bu canlılığın yakalanmasındaki en önemli teşvik unsurlarından biri olmuştur. Lale Devri olarak adlandırılan bu dönemin sanat dalları için oluşturduğu verimli ortamdan edebiyat da nasibini almıştır. Bu dönem için tezkirelerde hayatları hakkında bilgi verilen yüzlerce şair bunun en güzel delilidir. Bu dönemin edebî zenginliğine katkı sağlayan şairlerden biri de Lem‘î’dir. Asıl adı Halil olan ve çeşitli devlet görevlerinde bulunan şairin, kaleme aldığı manzumelerini mürettep bir divan hâline getirip getirmediği meçhuldür. Ancak ikisi kendi tertip ettiği mecmua olmak üzere çeşitli mecmualarda bir divan teşkil edecek kadar çok manzumesi kayıtlıdır. Bu çalışma, Lem‘î’nin perakende hâldeki manzumelerinin bir araya getirilerek mürettep Dîvân’ının teşkiline matuf kitap çalışmasının bir habercisidir. Bu vesileyle şairin biyografisi hakkında eldeki mevcut sınırlı bilgilere kendi manzumelerinden hareketle yeni eklenen bilgiler paylaşılmış, tespit edilen manzumelerinin şekil ve muhteva özellikleri üzerinde birtakım değerlendirmelerde bulunulduktan sonra manzumelerinden bazı örnekler sunulmuştur.
Klasik Türk edebiyatı, 18. yüzyıl, Lale Devri, Lem‘î.