XIX. asırda Azerbaycan edebiyatında Karabağ’dan yükselen bir yıldız gibi parlayan Fatma Hanım Kemine, bir kadın şair olarak eril dilde kaleme aldığı klasik tarzda şiirlerinde dünyevi ve ilahi aşkı bir arada başarıyla işlemiştir. Meşhur Karabağlı şair, Karabağ’ın son hanı Mehdikulu Han’ın kızı Hûrşîdbânu Nâtevân ile hem şahsi dostluğu hem de şuara meclislerindeki etkileşimleri tezkirelerde ve araştırmalarda ortaya konmuştur. Şiirlerine çok sayıda nazireler yazılan Fatma Hanım Kemine de çağdaşlarının ve etkilendiği şairlerin şiirlerine nazireler yazmıştır. Fuzûlî’nin etkisi gazellerinde açıkça gözlemlenen Fatma Hanım Kemine’nin kendine has üslûbu, aruzu kullanmadaki mahareti, Türkçe ve Farsçaya hâkimiyeti şiirlerinde dikkat çeken diğer önemli hususlar arasında yer alır. Fatma Hanım Kemine’nin şiirlerinde, tasavvufî bakımdan söz varlığı oldukça zengindir. Tasavvufî terimler, ünlü mesneviler ve ilahi aşka dair klasikleşmiş mazmunlara telmihler, söz varlığını güçlendiren unsurlar arasındadır. Böylece şairin şiirinin etkisi güçlenip asırları aşarak günümüze kadar ulaşmıştır. Bu çalışmada Fatma Hanım Kemine’nin hayatı, edebî kişiliği ve şiirlerinde üslup özellikleri ele alınmıştır.
Karabağ, Meclis-i Ferâmûşan, Fatma Hanım Kemine.