Özet


The Perception of Peasant and Urban Dweller in Turkish Proverbs

Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de halk biliminin bir disiplin olarak kabul edilmesi ilk olarak “halkın kim olduğu” sorusunu ve tanımlama çabasını beraberinde getirmiştir. 19. yüzyıldan itibaren, milleti oluşturan toplumsal gruplar halk olarak tanımlanırken halkın fiziksel olarak köylerde olduğu yönündeki kabul halk bilimcileri araştırma alanı olarak köylere yöneltmiştir. Türk halk bilimi tarihinde halkın kim olduğu birçok araştırmacı tarafından tanımlanmıştır. Atasözleriyle ilgili referans kaynaklarının büyük bölümünün tarandığı bu çalışma, içinde köy, köylü, şehir, şehirli sözcüklerinin geçtiği Anadolu sahası Türk atasözlerine odaklıdır. Yazılı kaynaklardan tespit edilen örneklerden hareketle, yazının temel amacı sözlü bellekte halkın iki temel dinamik olan “köylü” ve “şehirli” kimliği üzerinden nasıl tanımlandığını ortaya koymaktır. Mekân olarak köy ve şehirdeki imkânlar, fiziksel şartlar ile sosyal, kültürel ve ekonomik ilişkiler kaçınılmaz olarak toplumsal rol, sorumluluk ve kimlikleri de etkilemektedir. Sözlü anlatım türlerinden biri olan atasözlerinin uzun gözleme dayanması, halkın deneyiminin ürünü olmasının yanı sıra bilgece söylenmiş özlü anlatımlar olması yönüyle atasözlerinde köylü ve şehirli algısının tespiti önemlidir. Bu bakımdan köy, köylü, şehir ve şehirlinin nasıl tanımlandığı, köylü ve şehirli arasındaki ilişkinin olumlu veya olumsuz bakış açısıyla nasıl vurgulandığı ve atasözlerinde niceliksel olarak hangisinin ön planda olduğu gibi sorular yanıtlanmıştır. Çalışmanın neticesinde, atasözlerinde fiziksel, mecazi veya temsilî bir mekân olarak köyün şehre göre bariz biçimde öne çıktığı görülmüş; olumlu, olumsuz ve nötr özellikleriyle köy algısının çok boyutlu bir görünüm taşıdığı anlaşılmıştır. Bu sınıftaki atasözlerinin halk biliminin araştırma konularını ve Türk kültürünün kodları ile köy arasındaki yakın ilişkiyi yansıttığı tespit edilmiştir. Öte yandan, “şehir” veya “kent” sözcüklerinin geçtiği az sayıdaki atasözü, sözlü bellekte şehrin yaşam kalitesi ve düzeniyle hiyerarşik olarak köyden daha yukarıda konumlandırıldığını göstermiştir. Diğer taraftan, “köylü” kelimesinin; başta cehalet olmak üzere terbiye veya anlayış noksanlığı, manipülasyona açıklık, sosyal statüde düşüklük, sahtekârlık ve güvensizlik gibi durumlarla ilgili mesajlar vermek amacıyla sıkça kullanıldığı ve bu açıdan “köylü”den; insanların karakter, kimlik, tutum ve dünya görüşüne dair olumsuzluk veya eksiklikleri ifade etmede sıkça yararlanıldığı anlaşılmıştır. Bu görünümün, 19. yüzyılda halk bilimi araştırmalarındaki köye yönelen dikkatle ve halkın nasıl tanımlandığıyla da örtüştüğü belirlenmiştir.



Anahtar Kelimeler

Sözlü anlatımlar, Türk atasözleri, halk, köylü, şehirli.


Kaynakça

Gelecek Sayı

Eylül 2025 Sayısı

Dergimizin Eylül 2025'te yayımlanacak olan 22. Sayısı için makale kabulü devam etmektedir.

iletişim: 0505 4342666


  • Adres :Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Osmaniye/TÜRKİYE
    Telefon : 0505 4342666 Faks :
    Eposta : korkutataturkiyat@gmail.com