Bu çalışma, Osmanlı’da âmin alayı geleneği ve eğitim hayatına başlama ritüellerini edebî hatıratlar üzerinden incelemeyi amaçlamaktadır. Ahmet Rasim, Halit Ziya Uşaklıgil, Halide Edib Adıvar, Yahya Kemal Beyatlı, Ercüment Ekrem Talu ve Hasan Âli Yücel’in hatıratlarında yer alan âmin alayı ve ilk mektep deneyimleri hem bireysel izlenimler hem de toplumsal ve pedagojik unsurlar çerçevesinde ele alınmıştır. Çalışmada veriler, yazarların hatıratlarından doküman incelemesi yoluyla toplanmıştır. Bulgular, âmin alayının Osmanlı toplumunda eğitimin sadece akademik bilgi edinim süreci olarak görülmediğini, aynı zamanda sosyal kabul, aidiyet, dinî değerlerin aktarımı ve kültürel kimlik inşasında önemli bir ritüel olarak görüldüğünü ortaya koymaktadır. Hatıratlarda yer alan betimlemeler, bu törenlerin çocuklarda; gurur, sevinç ve aidiyet duygusu kadar utanç, kaygı ve dışlanmışlık gibi karmaşık duygular da uyandırabildiğini göstermektedir. Pedagojik yaklaşımın dönemin sosyal yapısı, sınıfsal farklılıkları ve geleneksel değerleriyle şekillendiği; eğitici/öğretici figürünün ise kimi zaman merhametin, sıcakkanlılığın timsali, kimi zaman disiplin ve güvenin sembolü, az da olsa otoriter ve korkutucu bir karakter olarak da algılandığı tespit edilmiştir. Âmin alayı ve mektebe başlama törenleri toplumsal dayanışmayı güçlendiren, kültürel mirası aktaran, ancak kısmî de olsa yazarlarca fırsat eşitliği açısından sorgulanabilecek yönleri bulunan uygulamalardır. Bu bağlamda, geleneksel mektebe başlama törenleri günümüz çocuk merkezli eğitim anlayışına uyarlanmalı, tarihî miras ile pedagojik ilkeler arasında köprü kurulmalıdır.
Osmanlı’da eğitim, mahalle mektebi, âmin alayı, hatırat.