Anksiyete olgusu, gelecekte oluşabilecek olumsuz durumların endişe ve huzursuzlukla beklenmesi olarak deneyimlenen yoğun bir duygusal durumdur. Bu çalışma, çağdaş resim sanatında anksiyetenin bireysel ve toplumsal yansımalarını incelemeyi amaçlamaktadır. Araştırmada, sanatçıların yaratıcı süreçlerinde karşılaştıkları travmatik deneyimler ve dönemin toplumsal koşullarının yapıtlarına nasıl yansıdığı sistematik olarak analiz edilmiştir. Veri toplama, seçilen sanatçıların (Francis Bacon, Jenny Saville, Yue Minjun ve Neş’e Erdok) yapıtlarına yönelik görsel içerik analizi ve ilgili literatür taraması aracılığıyla gerçekleştirilmiştir. Analiz sürecinde, figür deformasyonları, renk kullanımı, kompozisyon, ifade biçimleri ve toplumsal göndermeler tematik bir çerçevede incelenmiş; bulgular ulusal ve uluslararası literatürle karşılaştırılarak yorumlanmıştır. İnceleme sonucunda, sanatçıların yapıtlarında anksiyete, figür deformasyonları, renk tercihleri ve toplumsal göndermeler aracılığıyla görünür kılınmıştır. Bulgular, çağdaş resim sanatının hem bireysel hem de toplumsal kaygı deneyimlerini evrensel bir ifade diline dönüştürdüğünü göstermektedir. Sonuç olarak, anksiyete olgusu çağdaş resim sanatında yalnızca estetik bir tema değil, aynı zamanda bireyin varoluşsal kırılganlıkları ile toplumsal gerçeklikleri arasında köprü kuran güçlü bir ifade alanı olarak öne çıkmaktadır.
Anksiyete, çağdaş resim sanatı, psikoloji, sanatçı, yabancılaşma.